16 Nisan 2016 Cumartesi

TEBRİKLER MALATYA; “SAİD ÇEKMEGİL KÜLTÜR KOMPLEKSİ” - Eğitimci, Araştırmacı - Yazar: Sıddık DEMİR

TEBRİKLER MALATYA;
“SAİD ÇEKMEGİL KÜLTÜR KOMPLEKSİ” 
 Sıddık DEMİR
            Ülkemizin son dönem siyasi hayatında önemli bir figür olan Sayın Cemil Çiçek’le aynı dönem birlikte askerlik yaparlar. Boyca fakir olduklarından manganın sonunda mecburi olarak bulundukları için bu iki kişiye ‘vosvos’ lakabı takmışlardır arkadaşları.
            Hukuk fakültesini bitirdikten iki sene sonra merhum Saadettin Bilgiç’in bakanlığında, Bakanın özel talebi üzere onun hukuk danışmanı olur. Kısa bir süre bu görevde bulunur. Çıkarılan özel bir talimatla bilgi ve görgüsünü geliştirmek ve lisanını ilerletmek için aynı bakanlık tarafından İngiltere’ye gönderilir. Tam iki yıl orada ikamet eder. Zeki ve hafızası güçlü olduğu için İngilizcesini fevkalade geliştirir. Çocuklarından bazıları orada doğar. Ülkesine döndükten sonra yukarıda da zikrettiğimiz iyi bir sicil oluşturur. Bu vesile ile bürokraside yıldızı parlar. MGK hukuk danışmanlığına kadar yükselir. Bu yükselişteki faktör onun cevval nazik ve donanımlı oluşunda aramak lazım. Bilahare SSK’ da yönetim kurulu üyeliğine ilaveten o kurumdan da ayrılarak emekli olana kadar serbest avukatlık yapar.
            İlerlemiş yaşına rağmen son derece diri, sempatik ve hayat dolu bir insandır. Kendisini aradığımda Malatya’dan ayağının tozuyla yeni geldiğini söyledi. Malatya’nın medarı iftiharı büyük İslami fikir ve düşünce adamı merhum babası Said Çekmegil ile ilgili kültürel bir etkinlikten döndüğünü söyleyince haberimiz oldu. Malatya Belediyesinin Valilikle beraber Said Çekmegille ilgili “Said Çekmegil Kültür Kompleksi” adı verilen büyük bir kütüphanenin açılış törenine davet edilmiş. Merhum Said Çekmegil gerçekten bunu hak etmiş bir fikir işçisidir. İslami fikriyatın gelişmesi için bir ömür boyu okumuş ve yazmıştır. Otuzun üzerinde yazmış olduğu eserleriyle kendi ekolunu oluşturmanın ötesinde ismini kalın harflerle yazdırarak önemli bir iz bırakan tefekkürlerimizdendir.
            İlkokulu bile dışarıdan bitirerek geçimini terzilik mesleği ile sürdüren merhum Said Çekmegil yarım asırlık aktif mücadelesi ile bütün Ülkede adını duyurur. Siyasi hayatın sağ yelpazesinde kendini konumlandırdığı halde geçmişe intikal etmiş liderlerden Ecevit başta olmak üzere Türkeş, Erbakan ve Demirel’in ona oldukça ilgi göstermeleri siyaset üstü duruşundan ötürüdür.
            Büyük Şair Necip Fazıl’ın İstanbul merkezli çıkarmış olduğu ‘Büyük Doğu’ haftalık mecmuanın Malatya temsilciliğini yapmıştır. Hemşerisi Niyaz-i Mısri gibi bir dava adamı olan Said Çekmegil zaman zaman bunun sıkıntısını da çekmemiş değil. Gazeteci Mehmet Emin Yalman’ a atılan kurşun gereği ilişki kurulan ‘Büyük Doğu’ Mecmuası merkezli aydınlar kodese atıldığında Sayın Çekmegil de nasibini almıştır. Hatta merhum Menderesin hal edilmesiyle beraber Said Çekmegil’de bir gece evinden alınır. Tam altı ay nerede olduğu bilinmeden ailesi büyük sıkıntılara gark olur. Oğlu Selami daha lise de okuyan genç bir çocuk. O günlerde Malatya’ ya Devletin en yüksek rütbelisi yani ihtilalin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’ in geleceği bilgisini alan genç oğul Selami hazırlığını yapar.
            Cemal Gürsel’i Vilayet binası önünde halka hitap etmek için yürüdüğü sırada askerlikte ‘vosvos’ denilerek ölçüsü belirtilen Selami’nin o yaştaki vücudu su gibi akarak Cemal Gürsel’in elini tutmasıyla meramını anlatması bir olur. Gerek korumalar gerekse dev yapılı insanların arasından geçerek derdini anlatan lise bebesi bir gencin bu cesareti herkesi şaşırtır. Ama Selami’nin kararlılığının sebebi onlar için meçhul. Babası evden alınalı tam altı ay olmuştur. Ölümü, sağ mı kimse bilmemektedir. Selami’nin bu girişimi işe yarar. Cumhur reisi yaverine talimat vererek bu genç, cesur ve sempatik adamın söylediklerini dikkate alır ve ilgilenir. Netice itibariyle Sivas Cezaevinde tutuklu bulunan Said Çekmegil bu olaydan bir hafta sonra yuvasına kavuşur.
            Küçük bir esnafın kendi mesleğinin yanında olağanüstü gayret göstererek kendini en üst baz da entelektüel sınıfına taşıması ve burada çok ciddi bir yol oluşturarak takipçiler oluşturması çok az görünen bir durumdur. Bu saygınlıktır ki Malatya’ ya uğrayan her siyasi veya ulema mutlaka Said Çekmegil in terzihanesine uğrayıp sohbet ederler. Üstat Necip Fazıl, İslami meşrep bakımında farklı olmasına rağmen terzi Said’ e uğrar ve hatta yatılı misafir olurdu. Bir defasında geç vakit olduğu için Said Çekmegil in evinde kendi odasına çekilen Necip Fazıl’ ı çocuk merakı olsa gerek Selami, kapalı olan odasının anahtar deliğinden dikizler. Gördüğü tablo;
            Üstat seccadesinin başında namazını bitirip dua eder durumda avuçları açılmış yakarmaktadır. O an için mahcubiyet duyarak çekilir ve üstadın o hali halen hatıralarında unutulmaz bir yer oluşturur. Selami’nin Üstada olan hayranlığı fakülte sıralarında dahi hızla devam eder. Üstat da onu iyi tanır. Fakülte sıralarında Selami’nin organize ettiği birden çok konferanslara katılır. Üniversite öğrencilerine yönelik tertip edilen bir konferans için tertip heyeti başkanı olan Selami, elinde olmayan nedenlerden dolayı Üstadın konuşmasının ortalarına doğru içeri girdiğini gören Necip Fazıl, konuşmasını keserek “Türk gençliğine örnek şahsiyet olarak birinin anıtını dikecek olsaydım o sen olurdun Selami” dedikten sonra sohbetine kaldığı yerden devam ettiği söylenir.
            İşte Said Çekmegil in mahdumu Selami Çekmegil. Göl dibinde su eksik olmazmış. O nihai ömründe babası Said Çekmegil’ e layık bir evlat olmuştur hep. Ünlü bin dokuz yüz seksen dört romanı yazarı George Orvell’in kitaplarının çevirilerini yaparak Türkçeye kazandırmış ve Kültür Bakanlığı yayınları arasında çıkmıştır. Tilki Tuzağı ve Kendimizi Tartışmak adı altında yayınladığı kitapları da mevcuttur. O küçük dev adam ne yazık ki bu kalemin sahibinin hemen her gün zamanı beraber ihya eden mekândaşı olmuştur. Bu tenezzüle muhatap olunduğu için özel bazı bilgiler faş edilmiştir.
            Said Çekmegil mesleğinin erbabı iyi bir terzi olduğu için müşterileri de ona göre değişmektedir. Malatya’da ki iş yerine ilaveten Ankara- Ulus’ ta da bu işi yapmaya başlar. Müşteriler arasında üst seviye siyasetçiler de bulunur. Hatta merhum Süleyman Demirel’in de elbiselerini diker. Demirel dahi bir defasında birden çok siyasetçi arkadaşıyla Çekmegil’in terzihanesine prova olmaya gelir.  Adalet Partisi genel başkanı sıfatıyla ihtilalden yeni çıkılmış bir Türkiye siyaseti konuşulmaktadır kendi aralarında. Yakın arkadaşları Demirel i etkilemek için “Askerlerle iyi geçinelim, onların istediklerini ön plana alalım, hatta onların makamlarına giderek onura edelim” gibi konuşmalarını bir köşede dinlemek zorunda kalan Nazmiye hanım “Beyler, eğer size karşıysalar ne yaparsanız ne ödün verirseniz verin değişmezler, bari sizler haysiyetinizi koruyun.” dediğini o çevrede duymayan kalmaz.
            Bir Hanımefendi’deki beklenmeyen bir durum bu. Bu söz üzerine ortamın siyasi dedikodularının bıçak gibi kesilmesi ibretlik vakıadır. İşte Said Çekmegil budur. Her ne konuşursa her ne yazarsa belge ve bilgi olmadan konuşmaz ve yazmaz. Bu haliyle o bir büyük davanın Terzi Said Çekmegil versiyonunu oluşturur. Doğup büyüdüğü beldenin, bir büyük davanın mücahidi olan Said Çekmegil merhumu adına, onun ardında gösterilen vefa saygıya değer bulunur. Yaşadığı Malatya ilimizin kültürel sınırını alabildiğine genişleten bu şair ve mütefekkir adam bugünkü ilgi ve iltifata değerdir. Onun beldesinde bulunmuş onun davasında olma gayretinde olan diğer etkili ve yetkili mevkilerde bulunan zevatların Malatya Belediyesinin göstermiş olduğu kadirşinaslığı örnek almalarını tavsiye ederiz.
            Tebrikler Malatya...