22 Mart 2017 Çarşamba

"KOCAMAN ADLARI OLAN KÜÇÜK SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ", Eğitimci-Yazar: Sıddık Demir

KOCAMAN ADLARI OLAN KÜÇÜK SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ
        Sıddık Demir  
            İLESAM, İnsan ve Kültür,  Şairler Yazarlar, Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma, Gönüllerde Birlik ve benzeri gibi Genel Merkezleri Ankara’da olan bilumum dernek ve vakıfların tamamını yakından tanırız. Bunların bir kısmında aktif olarak bulunarak çalışma yapanlarınız vardır mutlaka. Üyelerinin birçoğu Devlet’in üst kademesinde bürokrat olarak bulunmuş olup çoğu siyaset de yapmışlardır. Bunlardan önemli bir kısmı da siyasi ve bürokratik ikbal beklerler. Özellikle bu sivil örgütlerin içine girerek isim yapmak kaydıyla bir yerlere göz kırpmayı siyasetin ilk basamağı görenleri az değil.
            Buraları, her takılan İnsanın kendi durumuna göre bir rant elde etmek için boş bırakmamaya çalışırlar. Benzeri menfaati, hesabı kitabı olmayan neredeyse parmakla gösterilecek kadar azdır veya yoktur. Bir kısmının iç yapısına veya çalışma şekline yakında şahit olmuşuzdur. Kıran kırana kongreler olur, zannedersin ki Hükümet kuruluyor. Parmağını ısırarak o tabloyu çok seyretmişiz de bir anlam verememişiz. Acaba deriz, bizim göremediğimiz ve bilmediğimiz bir büyük dava anlayışıyla korunmaya çalışan bir emanet mi var ki bu kadar işi ciddiye almaya çalışıyorlar.
            Ama yönetim gelir gider ortada hiçbir hizmet olmadığı gibi içi boş olan bu dernek veya vakıflar kimsenin dikkatini çekmez, varlığı yokluğu belirsiz. Aşağıdan yukarı say, bir elin on parmağı kadar nefer ya olur ya olmaz. Bunların dışındaki o küçücük köy dernekleri kuruluş amaçlarına uygun çalışırlar. Çoğu büyükşehirde kaybolmama endişesiyle fedakarlık yaparak kaynaşmalarına şahit olunur. Üyelerinin tahsil ve gelir durumu ortalamanın altında olduğu için rantiyeye yönelik hamleler ya çok azdır veya yoktur.
            İnsan ve Kültür, Şairler ve Yazarlar ve hatta İlim ve Edebiyat eserleri sahipleri derneği kongreleri kıran kırana geçtiğine biz de şahit olmuşuzdur. İş başına gelenlerin çalışmaları genelde lokallerin açık tutulmasını sağlamaktan ibarettir. Belirli zamanlarda beş on kişinin iştirak ettiği kültürel program yapılır. Bunun dışında yönetim kurulu üyelerinin o günün siyasilerine yakın durmaya çalışarak yakınlarının işlerini takip için uğraşırlar, onu da becerebilirlerse. Üyelerinin tamamına yönelik hizmet getirmeleri mümkün görülmez.
            Onun içindir ki üye olan bir zat, zamanla bu potansiyelsizliği görünce yalnız ismi kayıtlarda görülür ama kendileri bir daha hiç görülmez. Özellikle de İLESAM adı altında örgütmüş gibi görünen İlim ve Edebiyat eserleri sahipleri derneği 12 eylül ihtilali sonrası Devlet desteğini alarak kuruluşlarını yapmışlar. Başlangıçta bir Meslek Birliği olarak birtakım kriterler etrafında adını duyurmasına rağmen zamanla ağırlığını koruyamayarak zayıflamıştır.
            Oysa diğer sivil toplum örgütlerinden çok, ama çok farklı bir yerde olması gerekirken hak ettiği yere gelememiştir. Ülkemizde beyin mahsulü, düşünen insanların, toplum içinde istisnai bir yeri olması gerekenlerin oluşturulduğu birlik çok ses getirmeliydi. Bir millet’in ‘Eser’ bırakan aydınları o millet’in geleceğini inşa için, fikir işçiliği yaparak ışık olmaya çalışan bir avuçcuk bu insanların birliği böyle mi olmalı. Şu an itibariyle üye sayıları yüzlere varan yalnız İLESAM değil, Yazarlar Birliği, Avrasya Yazarlar, Gönüllerde Birlik ve hatta Türk Ocağı etrafında dahi var olan onca düşünce insanlarının kıymeti harbiyeleri  olması gereken noktada değildir.
            Bu kadar zayıf görülmelerinin elbette birden çok nedenleri olabilir. Kendilerince bunun adı konabilir mi bilinmez. Bize göre başarısız kuruluşlar olmalarının yegane sebeplerinden bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
            - Teşkilatçılık anlayışı, yani örgütçülük kabiliyeti olmayan yöneticilerden yönetim oluşturmaları.
            -  Üye yapılırken kriterlere sadık kalınmaması. Aidat kaygısıyla üye sayılarının abartılması.
            - Üyelere yönelik birtakım değer bilme, hak ve menfaat sağlama gayretlerinin olmaması.
            - Kamu yararına kendini paralayan ve bunu hak edenlerin Kamuda karşılığını bulması için devrim niteliğinde kararları Devletle beraber hayata geçirmek için hiçbir gayret gösterilmemesi.
            - Hükümetlerle başa baş mücadele ederek Kültür ve Sanat Adam’larının daha fazla Ürün ortaya koymaları veya üretmeleri için birtakım haklar elde etmek çok da zor değildir. Kültür Bakanlığı yanında, birtakım basın ve yayın kuruluşları kadar bu kuruluşların değeri, yararı veya ağırlığı yoksa böyle Meslek Birlikleri hiç olmasa daha iyidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder