BAHÇELİ
NEDEN TABANANINA HÂKİM DEĞİL?
Referanduma az bir süre kala, MHP
tabanındaki farklı temayüller kendini daha bariz göstereceğe benzer. Parti içi
Genel Başkanlık yarışı ile başlayan çok seslilik ve radikal tavır, ilk defa
parti dışı bir projeyle ayyuka çıkmıştır. Parti içi Muhalif Liderlerin
etrafında gelişen karşı duruş ve geçerli mantığı olan restleşme, MHP seçmeninin
kanaati üzerinde çok büyük etkisi olacak. Muhalif Liderler için bu durum büyük
bir fırsata dönüştürülerek değerlendirilmek istenir. Bunlardan bazıları yakın
çevreleriyle oluşturdukları küçük toplantılarda, sistem değişikliği bahane
edilip, Sayın Bahçeli’nin yıpratılması dolayısıyla kendi geleceklerine yönelik
son fırsatı değerlendirme kolaylığına kaçmayı düşünürler.
Sistem değişikliği önerisi
referanduma takılırsa Hükümetin aldığı yara onlar için dikkate alınmaz. Önemli
olan referanduma destek vererek Hükümetin yanında yer alan Sayın Bahçeli’nin
yıpranmasıdır. Yani, milletin kaderinde çok önemli rolü olan sistem değişikliği
projesi bu Muhalif Liderlerin gündemini kendi menfaatleri için
ilgilendirmektedir. Siyasi rakiplerini bertaraf etme yolunda bir iyi hamle
olarak değerlendirdiklerine eminiz. Yoksa “efendim tek adam anlayışı hâkim
olacak veya kişiye göre sistem oluşturulursa otoriteleşmeye meydan verilir”
gibi sahte bir bahane ile bu durumu kişisel ranta çevirme hesapları yapıldığı
gün gibi ortadadır. Bütün bunlar siyaseten olabilecek tarzdır. Velakin
memleketin hayrına değildir herhalde. İşte fark bu noktadadır. Parti içi süfli
hesaptan hareketle “hayırcılar” ile, büyük fotoğraf etrafında gelişen
“evetçiler” eğilimi.
Gelelim
böyle bir ortamın neden zuhur ettiğine;
1-)
Sayın Bahçeli, AKP ye karşı sert muhalefet etti. Öyle ki; Ana muhalefet CHP den
bile birçok alanda bu konuda öndeydi. Az bir süre değil, tam on küsur yılda
bütün parti teşkilatlarında bir muhalif kültür gelişti. Ulusalcıların yanında,
onların da ekmeğine yağ süren bu siyasi duruşla parti içi ilk daireyi oluşturan
partililer, AKP’ye çok kötü bilendiler. Bu anlamda siyasi duruş olarak
ulusalcılara çok yaklaşıldı. Eh! kolay değil bu iş, denizler gibi geç ısınıp
geç soğuma gibi bir şey. MHP’nin ulusallaşmış bu kadrolarından şimdi birden
bire yer değiştirme istenmesi elbette doğru değil. Homurdanmalar, kamplaşmalar,
farklı seslerin çıkmasının sebebi bu.
Bahçeli’nin geriye yönelik son on yılda yaptığı muhalefet bir çırpıda unutulsun
istenmektedir. Tabi ki bu iş o kadar kolay değil. Bir on yıl daha geçmeli ki
MHP seçmeni blok halde mevcut istenilen noktaya gelebilsin.
Bahçeli ektiğini biçmektedir. Geçmişte yaptığı siyasi hataların ürünüdür bu
tablo. İşin başında bugünkü noktada olunmuş olsaydı hiçbir sıkıntı olmadığı
gibi Ülkücü irade iktidar veya ortağı olurdu. Dün de bu büyük fotoğrafa göre
mevzi tutabilirdi. Bugün ki politikası samimi Ülkücülerin nezdinde takdirle
karşılanmaktadır. Zamanla dengeler bu açıdan değişecektir. Velakin bugün
itibarı ile Devlet Bey zorlanacağa benzemekte ve zorlanmaktadır. Partizanların,
özelikle “İstemezükçülerin” iknası kolay
değildir.
2-) Parti içi Muhalif Liderlerin
sistem değişikliğine kendileri inansa dahi sırf Sayın Bahçeli’nin yıpranması
için her türlü oyunu oynamak istemeleri… Bu liderler ülke menfaatine olan bu
projeye katkı sağlamayı arzu etseler dahi parti içi hesaplardan dolayı anti
Bahçeli’lik yapmaktadırlar. Onlara göre Başkanlık sisteminde MHP için iktidar hayal
olur. Veya yarım asırdan fazla bir sürede onca kana, onca gayrete rağmen
kavuşulamayan devlet erkine belki yeni sistemde sahiplenilir. Yeni sistem şayet
kabul edilirse bu kadronun iktidar olma şansı parlamenter sisteme göre daha
fazla olduğu müşada edilse de öncelikli olarak Bahçeli’nin bertaraf edilmesi
lüzumuna inanılır kanaati taşınmaktadır.
Devlet
Beyin, ülkenin mukadderatı veya bekası üzerinde oynanan oyunları apaçık gördüğü
için kerhen de olsa büyük fotoğraf milliyetçiliğine, özellikle son kalkışmadan
sonra keskin bir viraj yaparak dönmesi, birinci dairedeki partizanlar nezdinde
şok etkisi yaratmıştır. Muhalif anti Bahçeli’ler, hazmı kolay olmayan bu
tabloyu kendi liderlik yarışlarında kullanmak için “İstemezükçülerin” yanında
yer alacaklar. Makyavelist faydacılık, ülke milliyetçiliğine zarar verir
görünmektedir. Yoksa şu ana kadar hiçbir Muhalif Aday çıkıp ta rengini Sayın
Bahçeli’nin aldığı karar doğrultusunda belirtmedi.
Hemen
hepsi tabiri caizse pusuda beklemektedir.
Bu
pusuda bekleyen parti içi Muhalif unsurların, Bahçeli ile beraber yıpranmış bir
MHP arzu ettikleri için, birinci derecede çığırtkan partizanların şahsında
nispeten beklediklerini bulacaklardır. Ama MHP’nin tabanı feraseti ile yine
tavrını ortaya koyarak kantarın topuzunu neticeyi olumlu etkileyecek şekilde
indirecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder