16 Şubat 2017 Perşembe

DEVLET BAHÇELİ NEDEN (PARTİSİNİN) TABANANINA HÂKİM DEĞİL?, Eğitimci-Yazar: Sıddık Demir

BAHÇELİ NEDEN TABANANINA HÂKİM DEĞİL?
              Sıddık Demir
            Referanduma az bir süre kala, MHP tabanındaki farklı temayüller kendini daha bariz göstereceğe benzer. Parti içi Genel Başkanlık yarışı ile başlayan çok seslilik ve radikal tavır, ilk defa parti dışı bir projeyle ayyuka çıkmıştır. Parti içi Muhalif Liderlerin etrafında gelişen karşı duruş ve geçerli mantığı olan restleşme, MHP seçmeninin kanaati üzerinde çok büyük etkisi olacak. Muhalif Liderler için bu durum büyük bir fırsata dönüştürülerek değerlendirilmek istenir. Bunlardan bazıları yakın çevreleriyle oluşturdukları küçük toplantılarda, sistem değişikliği bahane edilip, Sayın Bahçeli’nin yıpratılması dolayısıyla kendi geleceklerine yönelik son fırsatı değerlendirme kolaylığına kaçmayı düşünürler.
             Sistem değişikliği önerisi referanduma takılırsa Hükümetin aldığı yara onlar için dikkate alınmaz. Önemli olan referanduma destek vererek Hükümetin yanında yer alan Sayın Bahçeli’nin yıpranmasıdır. Yani, milletin kaderinde çok önemli rolü olan sistem değişikliği projesi bu Muhalif Liderlerin gündemini kendi menfaatleri için ilgilendirmektedir. Siyasi rakiplerini bertaraf etme yolunda bir iyi hamle olarak değerlendirdiklerine eminiz. Yoksa “efendim tek adam anlayışı hâkim olacak veya kişiye göre sistem oluşturulursa otoriteleşmeye meydan verilir” gibi sahte bir bahane ile bu durumu kişisel ranta çevirme hesapları yapıldığı gün gibi ortadadır. Bütün bunlar siyaseten olabilecek tarzdır. Velakin memleketin hayrına değildir herhalde. İşte fark bu noktadadır. Parti içi süfli hesaptan hareketle “hayırcılar” ile, büyük fotoğraf etrafında gelişen “evetçiler” eğilimi.
            Gelelim böyle bir ortamın neden zuhur ettiğine;
            1-) Sayın Bahçeli, AKP ye karşı sert muhalefet etti. Öyle ki; Ana muhalefet CHP den bile birçok alanda bu konuda öndeydi. Az bir süre değil, tam on küsur yılda bütün parti teşkilatlarında bir muhalif kültür gelişti. Ulusalcıların yanında, onların da ekmeğine yağ süren bu siyasi duruşla parti içi ilk daireyi oluşturan partililer, AKP’ye çok kötü bilendiler. Bu anlamda siyasi duruş olarak ulusalcılara çok yaklaşıldı. Eh! kolay değil bu iş, denizler gibi geç ısınıp geç soğuma gibi bir şey. MHP’nin ulusallaşmış bu kadrolarından şimdi birden bire yer değiştirme istenmesi elbette doğru değil. Homurdanmalar, kamplaşmalar, farklı seslerin çıkmasının sebebi bu.
            Bahçeli’nin geriye yönelik son on yılda yaptığı muhalefet bir çırpıda unutulsun istenmektedir. Tabi ki bu iş o kadar kolay değil. Bir on yıl daha geçmeli ki MHP seçmeni blok halde mevcut istenilen noktaya gelebilsin.
            Bahçeli ektiğini biçmektedir. Geçmişte yaptığı siyasi hataların ürünüdür bu tablo. İşin başında bugünkü noktada olunmuş olsaydı hiçbir sıkıntı olmadığı gibi Ülkücü irade iktidar veya ortağı olurdu. Dün de bu büyük fotoğrafa göre mevzi tutabilirdi. Bugün ki politikası samimi Ülkücülerin nezdinde takdirle karşılanmaktadır. Zamanla dengeler bu açıdan değişecektir. Velakin bugün itibarı ile Devlet Bey zorlanacağa benzemekte ve zorlanmaktadır. Partizanların, özelikle “İstemezükçülerin”  iknası kolay değildir.
            2-) Parti içi Muhalif Liderlerin sistem değişikliğine kendileri inansa dahi sırf Sayın Bahçeli’nin yıpranması için her türlü oyunu oynamak istemeleri… Bu liderler ülke menfaatine olan bu projeye katkı sağlamayı arzu etseler dahi parti içi hesaplardan dolayı anti Bahçeli’lik yapmaktadırlar. Onlara göre Başkanlık sisteminde MHP için iktidar hayal olur. Veya yarım asırdan fazla bir sürede onca kana, onca gayrete rağmen kavuşulamayan devlet erkine belki yeni sistemde sahiplenilir. Yeni sistem şayet kabul edilirse bu kadronun iktidar olma şansı parlamenter sisteme göre daha fazla olduğu müşada edilse de öncelikli olarak Bahçeli’nin bertaraf edilmesi lüzumuna inanılır kanaati taşınmaktadır.
            Devlet Beyin, ülkenin mukadderatı veya bekası üzerinde oynanan oyunları apaçık gördüğü için kerhen de olsa büyük fotoğraf milliyetçiliğine, özellikle son kalkışmadan sonra keskin bir viraj yaparak dönmesi, birinci dairedeki partizanlar nezdinde şok etkisi yaratmıştır. Muhalif anti Bahçeli’ler, hazmı kolay olmayan bu tabloyu kendi liderlik yarışlarında kullanmak için “İstemezükçülerin” yanında yer alacaklar. Makyavelist faydacılık, ülke milliyetçiliğine zarar verir görünmektedir. Yoksa şu ana kadar hiçbir Muhalif Aday çıkıp ta rengini Sayın Bahçeli’nin aldığı karar doğrultusunda belirtmedi.
            Hemen hepsi tabiri caizse pusuda beklemektedir.
Bu pusuda bekleyen parti içi Muhalif unsurların, Bahçeli ile beraber yıpranmış bir MHP arzu ettikleri için, birinci derecede çığırtkan partizanların şahsında nispeten beklediklerini bulacaklardır. Ama MHP’nin tabanı feraseti ile yine tavrını ortaya koyarak kantarın topuzunu neticeyi olumlu etkileyecek şekilde indirecektir.
            Kısacası,  Bahçelinin gelmiş olduğu noktaya uygun tavır referandumda kendini gösterecek  ve ortalama yüzde atmış civarında “evet” oyuyla milletin bahtı açılacağı tahmin edilmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder